NEDEN BU KADAR SEVDİM? ÇÜNKÜ BANA İYİ GELİYOR!
Benim için bu daha çok duyguyla ilgili. Kanser teşhisi konulduğu an artık bir daha şeker yememeye karar verdim. Nedenini söyleyemem, muhtemelen bir kez duymuştum. Bir şekilde bana doğru geldi.
Diyetimi bu kadar radikal bir şekilde değiştirdiğimden beri özellikle bazı yiyecekleri özlüyorum. En çok özlediğim şey de muhteşem bir domates soslu sade makarna tabağına çatalımı batırıp makarnayı çatala dolamak.
Elimdeki çatalı çevirirken çıkan sesi, sosun kokusu, zeytinyağının renginin değişip kıvam alması… İşte tüm bunları özlüyorum.
İtalya’da iyi bir makarna yediğinizde genellikle rahatlarsınız ve gerçekten de keyifli bir masada oturuyor olursunuz ki bu da elbette olumlu deneyim anlamında faydalıdır.
Ancak sonrasında kendinizi tok, yorgun ve halsiz hissedersiniz. Bu, tatilde bir sorun teşkil etmez, ancak günlük yaşamda, özellikle de vücudunuzu güçlendirmeniz gereken durumlarda sorun olur.
Ancak bu duygudan vazgeçmek istemediğim için alternatifler aradım.
Çoğu zaman tarifler ve içindeki malzemeler karşısında bunalırsınız, ayrıca uygulamanın günlük yaşamda bazı zorlukları da beraberinde getirdiğini biliyorum. Küçük, basit değişikliklerin ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini öğrenmek benim için çok ferahlatıcıydı. Özellikle de kişisel refahım açısından. Aslında bazen o kadar barizdir ki farkına varılması çok basit görünmektedir.
Bu yüzden size “harika yemek” günlerimden birinin neye benzediğini göstereceğim.
Geliştirme: webmando.at
!